6 Temmuz 2017 Perşembe

HERKESE SELÂM OLSUN.., "BİZ'den SİZ'e, Bazı Önemli Hatırlatmalar, Çağrılar ve Özellikli Ricalar"

İŞTE BÖYLE: "Geçmişe Sağlam ve Samimi Dayanıp,
Geleceğe Sımsıkı Sarılmak ve Özenle Korumak Gerek"  
SELÂM SİZE,
Sevgili ve değerli “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı” Araştırma Merkezi Grubu Başkanlığı (1954’den itibaren TPAO’lu olmuş veya 1967 – 21 Eylül 1976 döneminde sürece intikal ederek Araştırma Merkezi’nin Kurucu Kadrosunda yer almış) her derece ve düzey arkadaşlarımız ile 1976 -2000 yılları arasında TPAO Araştırma Merkezi Ailesine katılarak hayatiyetine katkı sağlamış, güç vermiş, içtenlikle hizmet etmiş;
Aziz ve Eskimeyen Kadim Dostlar,
Nadir Kıymetler ve Müstesna İnsanlar…
Öncesi ve Sonrası ile “Biz Hepimiz” adeta bir devire damgamızı vurduk;
Elbette; Bundan sonrası için de böyle olmasını ve TPAO ile Araştırma Merkezinin daha uzun yıllar “tıpkı kurulduğu günün anlayış, kavrayış-idrak, amaç, hedef, hizmet ilkeleri, Millete Hizmet misyonu, alanında önder, lider ve evrensel bir dünya şirketi vizyonu şuuru içinde” ebed-müddet yaşamasını isteriz. 
BU NEDENLE;
“Biz artık emekli olduk” (veya çalışıyoruz ama sahipsiz ve kimsesiz kaldık) algısı ve anlayışı içinde değil; Tıpkı birlikte çalıştığımız o harika günler hürmetine “Burası her daim bizim Şirketimizdir. En kavi (sağlam), doğru-dürüst, onurlu-sorumlu ve dünya çapında artan başarısı, yükselen üretimi ve Türk Milleti’ne ‘en ucuz petrol, doğal gaz, enerji ürünleri ve türevlerini" sağlayan ve pazarlayan bir kurum olarak ‘kutsal hizmet unsuru’ bağlamında sürmesi için güçlü bir irade, kararlılık ve azimle çalışmak” arzu, özlem ve idealini, adeta bir vazife şuuru içinde sahiplenmeliyiz diye düşünüyorum…
Bu enerjiyi tetikleyecek, (İzmir) Milli İktisat Kongresi ilkeleri istikametinde sinerji akımları yaratacak deneyim, bilgi, birikim, inanç ve heyecan sadece bizim jenerasyonumuzda var.
Bu bilgi, birikim, deneyim ve heyecanı tekrar hayata geçirmeli ve yaşatmalıdır.
Doğrusu: Bu hepimiz için mutlak bir vazife, gelecek nesiller ve Millet içinse bir Hak’tır.
Buna muktedir olamazsak da: Hiç olmazsa kendi aramızda “mevcutlara örnek olacak bir ruh, onur, bilişim ve şuurla” yaşam kaynağı, ilham kaynağı ve geleceğe ümitle yürümenin “nüvesi” olarak davranmalıyız.   
Dahası, bu aziz hatıraya (TPAO’nun en çalışkan, en ilkeli, onurlu, sorumlu ve şirketine, kendi ekmek kapısı şuuru ile sahip) ve saygılı olmak, saygı duymak ve içtenlikle yaşatmaya çalışmak bile büyük bir erdem değil midir?
NETİCE OLARAK:
Yukarıdaki ilke, ümit, beklenti ve söylemleri farklı biçimlerde anlayabilir;
Hattâ, hiç anlamayabilir ve/veya her hangi bir anlam da yüklemeyebilirsiniz;
Olaya, sadece bir “sosyal aktivite” olarak da bakabilirsiniz. Olsun.
Madem ki 2017 yılı Şubat Ayı’nda “en iyi, içten ve samimi” niyetlerle bu inisiyatif başlatıldı; Öyle ise, “mümkün ve müsait olduğu kadar” katılmak; 
Şüphesiz büyük bir onur, dostluk, arkadaşlık ve hatıratı paylaşmak olacaktır.
Buna “hayır” denilemez. Denilmemesi de gerekir.
Gayrisi Allah Kerim…
RİCA!..
Özellikle ve başta Parisa GÖNÜLDEN, Yalçın HATUNOĞLU, Cengiz KESKİN, Erhan DİLEKÖZ, Efe SİNANOĞLU, Necdet SOLAK, Fikriye Hanım ve daha (şu anda isimleri bile aklımıza gelmeyen) “Kurumu o günlerden bu günlere tam bir vefa ile omuzlarında taşıyan” nice duayenler olmak üzere; 1980 öncesi ve sonrası efsane kadroların tamamına ulaşmalı; (Vefat edenlerle ilgili fotoğraf, hatırat, bilgi ve belgeleri derlemeli) İsim, Resim, Hayat Hikâyesi, Duygu, Düşünce, İlim ve Fikirlerini:
WEB SİTEMİZE & İLETİŞİM, BİLİŞİM VE HABER PORTALIMIZA özenle taşımalıyız.  
Haydi, lütfen bir el atın ve hep birlikte UBUNTU yapalım.
Selâm, sağlık, işlerinizde kolaylık, yaşam boyu refah ve mutluluk dileklerimizle…
TPAO ARAŞTIRMA MERKEZİ EMEKLİLERİ